Denizcilik Nedir


Denizcilik; suda bir tekneyi bir yerden bir yere götürme yöntemlerinin tümüdür. Denizcilik bilim ve sanatın bir karışımı sayılır. Denizcilik donanımları ve yöntemlerinin gelişimi kadar, bunlara ilişkin hesaplamalar da bilime dayalıyken, araçlarla gereçlerin ustalıklı kullanımı ve elde edilen bilgilerin değerlendirilmesi bir sanat olarak nitelendirilir. Denizcilik üç genel başlık altında ele alınabilir; görsel durağanlarla yön saptama (kıyıcılık), parakete hesabıyla yön saptama (kompasçılık) ve gökcisimlerine bakarak yön saptama (yıldızcılık).
Öteden beri doğal yer işaretlerine bakarak ve ayrıca fener kuleleri, işaret kuleleri, fener gemileri, işaret şamandıraları gibi insan yapısı yardımcılardan da yararlanarak gerçekleştirilen görsel durağanlarla yön saptama yöntemleri için genelinde “kıyıcılık” ya da “kılavuz kaptanlık” terimi kullanılır. Kıyıcılık yöntemlerine son zamanlarda çeşitli elektronik yardımcılar da katılmıştır. Parakete hesabına dayalı yöntemler ise pusulayı, uzaklık ya da hız göstergelerinin birinden birini, ciroskopla yönetme istemlerini ve Doppler etkisinden (gözle dalgaların kaynağı arasındaki göreceli hareket) yararlanma tekniğini içerir. Gök cisimlerinden yararlanma yoluyla tekne kullanırken de yıldızlara bakarak yön saptanır.
Tarih. Bilinen en eski denizci ulus Fenikelilerdir. Bunlar İÖ 200 yılı ortalarında, pek de büyük olmayan tekneleriyle, bütün Akdeniz ve Karadeniz kıyıları arasında gemicilik yaptıkları gibi Atlas Okyanusu’na bile açılarak kuzeydenizlerine kadar gittiler. Yelkenli gemilerin icadı, pusulanın kullanılması, gemicilikte, ulaşım açısından ilerleme sağlamakla birlikte buharlı gemilerin icadına kadar fazla bir değişik olmadı.
15. yüzyılın sonunda Kristof Kolomb‘ un Amerika yolculuğuna çıkarken kullandığı üç gemiden birinin hacmi 100, birinin 140, amiral gemisininki ise 280 grostondu. Bunlar o zamanın en büyük gemileriydi. Ümit Burnu’nun dolaşılması ve Amerika’nın keşfinden sonra, açık deniz gemiciliğinin başlamasıyla denizcilikte büyük bir atılım olduysa da denizcilik 19. yüzyılın başına kadar ilkelliğini korudu. Bu tarihten sonra buharlı geminin gelişmesi, 20. yüzyılın başlarında da radyo, radar ve telsiz gibi yeni buluşların denizciliğe uygulanması denizcilikte altın çağın başlamasına neden oldu. Günümüzde dünyanın bütün limanları arasında on binlerce tonluk büyük gemiler dolaşır; 500 bin tonluk dev tankerler okyanuslarda petrol taşır. Bu gemilerde her türlü manevra, elektronik makinelerle sağlandığı gibi limanlardaki işletmelerde de bütün işlemler bilgisayarlarla yapılır. Denizci ülkelerin arasında 30’ ar milyon grostonla İngiltere, Japonya, Norveç ve Yunanistan başta gelir. Bunları 10-15 milyon grostonla ABD, eski SSCB ülkeleri, Fransa ve İtalya izler. Liberya ve Panama, iki küçük devlet olduğu halde, bunların bandırasını taşıyan gemilerin hacmi 100 milyon grostona yakındır. Bu gemilerin çoğu yukarıda sözü geçen denizci ülkelere ait olmamasına karşın, bazı vergi ve resmi işler kolaylıkları nedeniyle bu küçük ülkelerin bandırası altında çalışırlar. Türkiye’nin 1.000 grostonun üstündeki deniz ticaret filosu aynı tarihlerde 100 gemiden biraz fazla ve 300 bin groston dolayındaydı.